Mutluluk konusu, psikoloji alanında çalışan birçok uzman tarafından ilgi çeken bir konu. Bu konuda yapılan güncel bilimsel araştırmalar çeşitli magazin, kitap veya gazete yollarıyla da bizlere aktarılıyor oluyor. Bazen okuduğumuz yazılar kendimiz için bir anlam ifade edebilirken, bazı yazılarınsa sadece magazinsel amaçlı yazılmış olduğunu eminim sizler de kolaylıkla fark edebiliyorsunuzdur. Eğer Mutluluğun tanımı ve faktörleriyle ilgili doğru bilgilere ulaşmak isterseniz herhangi bir internet motorunda arama yaparak bu alanda çalışmış uzmanların paylaşmış olduğu birçok bilimsel bilgiye rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Peki ya mutsuzluk konusunu ele alacak olursak… Tabii ki böyle bir yazıda bütün özelliklerini, sebeplerini ele alıyor olmamız çok da mümkün olmaz, bir yandan da biliyoruz ki diğer duygularımızda da olduğu gibi bunun sebepleri kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu hissimizle ilgili neler biliyoruz? Buna sebep olan otomatik düşünce biçimlerimiz nelerdir; bu yazımızda daha çok bunlardan bahsediyor olacağız. Birçok uzmanın da hem fikir olduğu bu konun bazı kaynakları bulunmakta. Bunlardan biri olan ‘’Kendini başkalarıyla kıyaslama ve karşılaştırma ile’’ başlayalım.
Mutsuzluk Bazen Kalıcı Bir Hal Alabilir
Mutsuzluğun, çok da hoşumuza gitmeyen bir his/bir durum olduğu hepimiz için geçerlidir sanırım. Diğer duygularda olduğu gibi mutsuzluğunda yoğunluğu, seviyeleri ve dönemsellikleri olur. Bu durum özellikle bir konu hakkında olabileceği gibi, bazen genel yaşantımıza da yayılmış olabilir. Bunun bir sonucu olarak günlük yaşantımızdaki aktiviteler, davranışlar, verdiğimiz kararlar olumsuz yönde etkileniyor olabilir. Bu durumda kişiyi iyice umutsuzluğa, ümitsizliğe sürükler.
Mutsuz hissettikçe davranışlarımız etkilenir, bu davranışlarda daha da mutsuz hissetmemize sebep olur. Kendimizi kısır bir döngü içinde hissederiz. Çaresizlik, umutsuzluk, yalnızlık ve bunun gibi birçok olumsuz his bunun beraberinde gelir. Herkesin hissettiği duyguların nedenleri kişiden kişiye değişilik gösterse de Bilimsel Araştırmalar’la mutsuzluk hisseden kişilerin düşünce kalıpları ele alındığında bazı benzerlikler ortaya çıkmış. Kendimizi başkalarıyla mukayese etmemiz bizi, hızlıca Mutsuzluğa sürükleyen sebeplerden biri. Kendimizi maalesef günümüz dünyasında çoğunlukla da medya yoluyla verilen mesajlardan ötürü kolayca daha başarılı, fiziksel olarak daha çekici, daha çok para kazanan kişilerle günlük hayatımızda ve artık sosyal medyada oldukça kıyaslama eğilimi gösteriyoruz. Bunları da çoğu zaman istemsiz, pek de farkında olmadan otomatik olarak yapmış oluyoruz ve günün sonunda belki de kendimizi stresli, kaygılı ve mutsuz hissediyoruz.
Mutsuzluk ile Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Bu durumla başa çıkabilmek için, ilk adım olarak bu tarz otomatik kıyaslamaları gün içinde farketmekle başlayabiliriz hatta bir kenara not bile alabiliriz. Kendimizi ne kadar başka durum ve kişilerle kıyasladığımızı görmemiz icin çok verimli bir egzersiz olacaktır. Gün sonunda not aldığımız kağıt parçasına baktığımızda ne kadar çok mukayese yaptığımız ve buna nasıl enerji harcadığımızı açıkça görebiliriz. Böylelikle mutsuzluğa sebep olan kaynaklardan bir tanesinin farkına varmış ve onu görmüş oluruz. Bu otomatik düşünce kalıplarımızı kendimi başımıza değiştirmeyi denemek pek kolay olamayabilir. Bu durumda bir uzman desteğini oldukça faydalı olacaktır. Uzman desteğiyle hem düşünce tarzımızı anlamaya ve tanımaya başlıyoruz hem de olumsuz duygularla baş etme konusundan danışan kişi profesyonel destek almış oluyor. Uzman desteğinin alınamadığı noktalardaysa ilk olarak bu kaynağın farkında olmak bile kişide önemli bir içsel farkındalık sağlayacaktır.
Bu yazımızda, mutsuzluğun Bilimsel Araştırmalar tarafından belirlenmiş olan sadece bir kaynağını ele aldık. Kendimizi başkasıyla kıyaslıyor, mukayese ediyor olmamız mutsuzluk durumunu oldukça tetikleyen otomatik (ya da alışmış olduğumuz) bir düşünce biçimi. Bunun farkında olduğumuz yerlerde, bunu durdurup, dikkatimizi ve enerjimizi kendimize vererek aslında ne kadar da kendimiz olan güzel bir dünyamız olduğunu, aynı zamanda birçok zorlukların üstesinden de geldiğimizi gözlemeleme fırsatına sahip olabiliriz.