Küresel salgın, bizi fiziksel teması en aza indirmek amacı ile evde daha çok vakit geçireceğimiz günlere doğru sürükledi. Kimimiz için evde daha çok vakit geçirmek keyifli bir deneyim olmaya doğru evrilirken, kimimiz de bu süreci nasıl geçireceği konusunda endişelenmekte. Bu süreci her ne şekilde deneyimliyor olursak olalım, bu zaman dilimi kendimize bakım vermek için de mükemmel bir fırsat.
Karantina Sürecinde Biraz Yavaşlamalıyız
Ancak karantina günlerinde kendimize bakım vermek hepimiz için kolay olmayabilir. Hayatın akışının elimizde olmayan sebeplerden dolayı değişmiş olması, güvenlik algımızı sarsmış ya da farklı şekillerde dönüştürmüş olabilir. Unutmayalım ki temel yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra en önemli ihtiyaçlarımızdan biri de güvende olduğumuzu bilmeye dair ihtiyacımızdır. Güvende olup olmadığımıza dair baş döndürücü bir hızla değişen, adeta bilgi bombardımanına tutulduğumuz bu süreçte, değişim ve dönüşümün ortasında olduğumuzu kendimize hatırlatmalı ve zorlandığımız zamanlarda biraz yavaşlayıp kendimizi dinlemeliyiz.
Yaşantımızı ve Gerçek İhtiyaçlarımızı Gözden Geçirmeliyiz
Kendimizi dinlerken duyduklarımız bize iyi gelmeyen şeylerse şayet, bu olağanüstü zamanlarda hoş olmayan düşüncelerimizin de yaşadığımız sürecin bir parçası olduğunu ve sürece uyumlandıkça etkisini yitireceğini kendimize hatırlatmalı ve bu bağlamda ihtiyaçlarımıza odaklanmalıyız. Yaşam şeklimizin beklenmedik ve ani bir şekilde değişmesi tüm ihtiyaçlarımızı tekrar gözden geçirmek ve etraflıca düşünmek adına bize bir fırsat da sunuyor aslında.
İhtiyaçlarımızı Karşılamak İçin Harekete Geçebiliriz
Artık kendimiz ve ailemizle baş başa daha çok vakit geçirdiğimiz bugünlerde neye ihtiyacımız var ve bu ihtiyaçlarımızı karşılamak için neler yapabiliriz kısmını düşünmek için bol bol vaktimiz var. Eğer değişime ayak uydurmaya çalışıp, günlük rutinimizi yeni düzenimize göre oluşturmaya çabalarsak, güvenlik algımız da yavaş yavaş kendiliğinden yeni bir düzlemde inşa olmaya başlayacaktır. Bu inşa sürecinin kendi atacağımız temele dayanıyor olduğunu fark etmemiz, onun nasıl bir yapıya sahip olmasını istediğimizi düşünerek harekete geçmemiz açısından çok kıymetli.
Koşmak Zorunda Değiliz, Küçük Adımlar da Bize Yeter
Bu yeniden inşa esnasında bize kendimizi iyi hissettirmeye yardımcı olacak şeyleri yapmaya başlayarak, minik adımlarla kendimize bakım vermeye başlayabiliriz. Bu kimi için hep okumayı ertelediği o kitabı okumaya başlamak olabilirken, kimisi için de mutfakta neler yapabileceğini keşfetmek olabilir. Tabi bunları yaparken birçok duygunun içinden geçeceğiz. Bu noktada kritik olan duygularımızı yaşarken kendimizi yargılamamak. İçinde olduğumuz duygu her ne ise ona dikkat vermek ve duygumuzun bize anlattıklarını dinlemek. Ancak bu şekilde ihtiyaçlarımızı daha sağlıklı bir şekilde farketmemiz ve onları gidermek için atacağımız adımları organize etmemiz bizim için kolaylaşacaktır.
Yazar: Klinik Psikolog Kıvılcım Uçar Alınmış